Babacığıma İthafen...

Yoğun bakımda elimi öptüğün ve beni sevdiğini söylemeye çalıştığın gün gözümün önünden gitmiyor... Bende sana söyledim ya, bilincin yerindeyken, beni anlayabiliyorken söyledim ya, ne kadar rahat olunursa, o kadar içim rahat... 

Acı haberini alana kadar hep umut vardı içimde... Her yeni günde güzel haberini, iyi haberini almaya uyanıyordum... Ama olmuyordu, doktor doktor gezip bir çare bulunamaması ve elimin kolumun bağlı öylece beklemek, bile bile beklemek ama konduramamak... 

Umutlarım soldu... 

Hayatım boyunca 2011 Kasım ayına kadar yaşadıklarım içinde beni en çaresiz bırakan 2. durum...İlki annemin rahatsızlığıydı... Umutlanmanın hiç bir işe yaramadığını görüp, kanadı kırık kaldığımsa ilk durum... Hayatın, bize oynadığı, içinden çıkılamaz ve çıkamadığım en berbat oyunuydu... 

O yüzden, o sabah telefon geldiğinde "daha değil" diye isyan ettim... "şimdi olmaz, olmamalı ben daha Benan'ı götürecektim ona" dedim... 


Umut etmeyi bıraktım senden sonra, hatta hayatın anlamanı bile kaybettim sanki... Nolcaktı ki yaşayınca, nasıl olsa gitmeyecek miydik sevenlerimizi sevdiklerimizi ardımızda bırakıp... Oyalanıyorum işte dünya hali... Oynuyorum çoğu zamanda... Hayat oynamayı da öğretti... 


Planlar yapmıştım hatta, hastaneden çıkacağını o kadar çok umut ediyordum ki "çatlak kiremit"ini getirecektim sana... Yine parka götürecektin, markete uğradığınızda onun için şekerler alacaktın... Seni uyandırmaya gelecekti "Dede tut musun elimi" diye çekiştirecekti seni... Sonra ona çay içirmen için gözünün içine bakacaktı... Dedesinin "Çatlak kiremit"i sesini duyuramayacak sana... Ama biliyor seni, tanıyor fotoğraflarına bakıp "anne bak dedem" diyor... 

Mutluluktan gözlerini kısarak gülümsemen hep aklımda... Benan'ı anlattığımda manyak diyerek sevmen hep kulağımda...Bu kış kar yağışını senin gibi sessizce, elimde bir fincan çayla izledim...  


Eksikliğini o kadar çok hissediyorum ki Babam... Seni o kadar çok özlüyorum ki Canım Babam... Hepimiz ayrı ayrı yaşıyoruz eksikliğini... Ayrı hissediyoruz... 

"Çatlak kiremit"ni getirdim sana... Gördün mü, hissettin mi? Bilmiyorum... Ama getirdim... 

Bu yıl babalar gününü sesini duyarak kutlayamayacak olmak acıtıyor içimi...  
Sen hissedersin değil mi babam... Keşke uzak olmasaydım Ankara'dan gelirdim sana... 

Günün kutlu olsun Babacığım... Seni Çok Seviyoruz ve Özlüyoruz...


Yorumlar

Yorum Gönder

Yorumlarınız, düşünceleriniz benim için çok önemli...
Yorum bıraktığınız için teşekkür ederim...