...GIZEMCE HAYAT...

Benim Minik Kızım anaokuluna başladığından beri hastalıklardan bir türlü kurtulamadı...  Aslında geçtiğimiz haftayı ailecek hasta ve sürünür vaziyette geçirdik diyebilirim... Henüz hastalığı kapmadan Kızımla Penti mağazasını bir gezelim demiş ve yakınımızda açılmış olan AVM ye gitmiştik...  Pentinin #dilekağacı 'ndan Sağlık diledi Bir Tanem...  Kendisi için bir şeyler seçsin istedim...  Kalpli kırmızı ve beyaz çorapları seçti Miniğim... Termal tayt, çoraplar çok hoşuma gitti, renk çeşitliliği özellikle çok güzel diyebilirim... Fakat küçükler için bedeni yokmuş...  Desenli külotlu çoraplarına ise hayran kaldım, renk renk, desen desen... Onlar için ayrıca bir kere daha gideceğim kesin... Kızım beni de unutmadı opak çoraplardan ve desenlilerden seçti...  Onunla alış veriş yapmaya bayılıyorum...  Hala tam kurtulabilmiş değiliz... Hastalık yokluyor, bir açık yakalasa tekrar yataklara düşürecek gibi...  O ne...

Yeni yıl heyecanının hepimizi iyiden iyiye sardığı bugünlerde, bir yandan yılbaşı akşamı için planlar yaparken bir yandan da “ne hediye alacağım?” endişesi içerisine giriyoruz. Yılbaşına kısa bir zaman kala alışveriş merkezlerinde telaşla gezmek yerine sizin için hazırladığımız alternatif hediye ve kampanya önerilerine mutlaka göz atın derim! Sizin için ilk seçtiğim hediye alternatifi moda ile teknolojiyi bir araya getiren Samsung Galaxy Gear! Çarpıcı renk seçenekleri, ince ve zarif tasarımı ile giyilebilir teknolojileri günlük yaşama daha da entegre eden Samsung Galaxy Gear alan herkese, 32GB microSD kart hediye ediliyor. 31 Aralık’a kadar geçerli olan kampanya ile hem yeni yılın en şık hediyesi olmaya aday Galaxy Gear’a, hem de yeni yılda en güzel anılarınızı rahatça saklayabileceğiniz 32GB microSD karta sahip olabilirsiniz. Yenilikçi ve modaya önem veren kullanıcılara siyah, beyaz, gri, turuncu, sarı ve roze gibi çarpıcı renk seçenekleri sunan Galaxy Gear, 1.9 megapik...

Çok değil bir kaç yıl önce içim içime sığmazdı... Yeni bir yıl, yeni umutlar, mutluluklar, hediyeler... Yaşanacak yeni güzel anlar... Ben mi büyüdüm, zaman mı değişti henüz kavrayabilmiş değilim... Bloggerlar arasında hayata bakışına hayran olduğum biri var... Nazarım değmesin, keşke onun kadar pozitif, onun kadar iyi yönlerini görebilsem dediğim oluyor bazı bazı... Yanlış anlaşılmasın depresif bir vaziyette de gezinmiyorum ortalıkta... Arada manyaklıklar esiyor... İşte andan keyif almanın, güzel şeylerle ilgilenmenin beni dinlendirdiği anlarda yakaladığım değişik çam ağacı fikirleri... Bazılarını çocuklarınızla bile yapabilirsiniz... Onlar için unutulmayacak bir yeni yıl etkinliği olacaktır... Yeni yılı evde misafirlerinizle mi kutluyorsunuz... Bahçeden topladığınız kozalakları boyayıp, havlu kağıt rulosuna yapıştırın... Misafirlerinize yeni yılın anısı olarak verebilirsiniz... Ruloya 2014 yazmayı unutmayın ;) Resimler Diply.com'dan alınmıştır....

Eskiden olsa twitter, blog, facebook, forum ve daha başkaları hepsinde hesabım olur ve hiç birini atlamaz takip ederdim...  Eskiden olsa dediğim 20 li yaşlarım... Çok mu büyüdüm?! Hayır...  Ama hayat koşturmacası bana gösterdi ki  24 saat bazı şeylere yetişebilmek için çok kısa...  Şimdi yapamıyorum... O nedenle twitter hesabımı kapattım...  Şöyle bir baktım ki bi twitter fazla gelmiş sanırım :)) Facebook'a öylesine arada sırada diyeyim...  Konuyu dağıttım... Cep telefonumdaki fotoğraflara effect arayışındayken deneme amaçlı instagram yükledim...  Bir anda telefonumda instagram kullanan herkesle bağlantı kuruldu, takip edildi vs. Nedir, ne değildir derken Bumerangnet'in instagramda bir soru sorduğunu ve armağan verdiği dikkatimi çekti... Ben ki geçmiş zamanda bir çok çekilişe katılmış ve hiç kazanamamış olduğumdan ve artık mümkün olduğunca katılmamaya özen gösterdiğim halde... Şansımı denemek istedim... :) ilk 8 kişiden...

Yine çok şey biriktirdim, sizlere anlatacak çok şey var aklımda... Ama biraz mola veriyorum... Kısacık, Miniminnacık... Tv reklamlarındaki gibi "Kısa bir ara veriyoruz" deyip, uzunca sürmeyecek söz... :)) Yorgun geçen birkaç hafta sonrasında, hem kafamı toparlamak, hem de bedenen dinlenebilmek istiyorum izninizle... :))) Yeni yıla az kalmışken, yorgun argın olmak yerine, dopdolu enerjik ve mutlu olalım... Değil mi... Sevgiler, Gizem S.

Soğuk havalar iyice kendini gösterdi bu günlerde... Kar, yağmur, rüzgar derken üşüyor musunuz?! Evet, bende çok üşüyenlerdenim... Dışarıdaki soğuğu bir kenara bırakıp, yaz aylarında bizi yaan, neşelere bogan güneşin rengini evinize taşımaya ne dersiniz?! Kış mevsiminin gri bulutlarını ve yaz sıcağının sarısının bir arada olduğu dekoratif yastıklarla evinizi ve kendinizi neşelendirin... En çok hangisini beğendiniz... Peki bu güzel yastıkları nasıl kullanmalısınız!? Gri ton çokluğu nedeniyle her türlü dekorasyonda kullanabilirsiniz... Kullanacağınız ortamı ferah ve rahatlatıcı gösterecek, karmaşayı ortadan kaldıracaktır... Gri rengi mutlaka canlı renklerle birlikte kullanmayı unutmayın... Sarı, mavi, kırmızı, mercan, yeşil... Çok hoş duracaktır... Yatak odaları için uygun olmadığını söyleyebilirim... Daha çok oturma odaları yada yemek odalarında tercih edebilirsiniz... Görseller www.houzz.com'dan alınmıştır... Sevgiler, Gize...

Merhabalar, Bu hastalık ailemizi 2005 yılında vurdu... bir yerde bizi birbirimize bağladı ama çok şeyi de aldı götürdü maalesef... Bu hastalık Canım annemi yıllarca çalışıp emekli olduktan sonra tam rahat edecek, gezecek, tozacak, dinlenecek derken buldu... Chek-up için hastaneye gittiğinde çıktı... Şimdi iyi ki Chek-up için gitmiş diye dua ediyorum, çünkü hala bizimle... Bu hastalık annemi alamadı... Annem kazandı... İlk duyduğumda ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilememiş, tam anlamıyla boşluk nedir nasıl bir şeydir öğrenmiştim... Hastalığın detaylarını da bilmiyordum, çevremde de yakalanan, tedavi gören yoktu... 2005 yılında öğrendik hepsini... Zorlu süreçte neler yapılması gerektiğini... Yaşadığımız o zor anları anlatıp içinizi sıkmayacağım... Neler yaşadığımızı detaylı anlatmak yerine erken tanının ne kadar önemli olduğunu söylemek istiyorum... Ben bu süreçte duygularımı gösterme hissimi kaybettim... Üzgün olduğumda da, mutlu olduğumda da tepki veremiyor, donuk bir ş...

Merhabalar, Çok heyecanlıyım, 1 Aralık 2013'de Minik Kuzum 4 yaşına girdi... Anaokulunda sınıf arkadaşlarından Ege'nin doğum günü partisine gitmiştik... Haliyle özendi ve o da kendine parti istedi... Sınıf arkadaşlarına duyurduğumda yakın zamanda iki arkadaşının daha doğum günü olduğunu öğrendim... Arka arkaya her hafta sonu parti yapmak yerine 3 Prensese bir parti yapalım diye karar aldık... Bu kararımızda diğer annelerle aynı fikirde olup, uyum içinde hareket etmenin ne kadar güzel bir şey olduğunu anlatmaya kelimeler yetmez... İlk organizasyonum olduğu için bende ayrı bir heyecan var... İki hafta sonrası için anlaştık, bu günde Eminönü'nde parti alış verişi yaptık... Kendimi o kadar kaybetmişim ki süslerin içinde fotoğraf çekmeyi unuttum... O kadar güzel şeyler var ki ihtiyacımızın dışına çıkmamak için zor tuttuk kendimizi... Hatta parti için gitmemiş olsaydık kendime bile bir sürü şey buldum... Bir sürü fikir geldi aklıma... Söz verdim kendime en kısa z...

Bir gün babacığımın doğum günüydü... Çook eskiden doğum günün sarılarak kutladığım bir gün, "yırttım" dedi... Nasıl yani demek üzereyken, "babamın öldüğü yaşı atlattım" diye eklemişti... Şaşarmış, ona sarılmıştım... Aklındaki kötü düşünceleri silmek istercesine... Keşke elimden gelseydi de onu yıpratan, üzen, yoran hastalığını da silebilseydim... Evlendikten sonra çok görüşemezdik biz, her zaman birbirimize söyleyeceğimiz şeyler olurdu ama konuşamazdık... Sanki çekinirdik alacağımız cevaplardan... Ama ben her özel günde arar, sorardım... Bazen canım sıkılırdı, bir şeyi bahane eder, arardım ama konuşamazdım, ne var ne yok hadi görüşüriz baba... Şimdi aramak , sesini duymak istesem de yapamıyorum... Boşuna demiyorlar "Sevdiklerinizin kıymeti yanlarınızdayken bilin." diye... Bence hemen bırakın bu yazıyı okumayı, internetteki işinizi, Birakın nasıl olsa tamamlarsınız... Gidin annenize, babanıza sıkı sıkı sarılın ve hiç çekinmeden söyleyin; ...