Babacığım...

Bir gün babacığımın doğum günüydü...

Çook eskiden doğum günün sarılarak kutladığım bir gün, "yırttım" dedi...
Nasıl yani demek üzereyken, "babamın öldüğü yaşı atlattım" diye eklemişti... Şaşarmış, ona sarılmıştım... Aklındaki kötü düşünceleri silmek istercesine...

Keşke elimden gelseydi de onu yıpratan, üzen, yoran hastalığını da silebilseydim...

Evlendikten sonra çok görüşemezdik biz, her zaman birbirimize söyleyeceğimiz şeyler olurdu ama konuşamazdık... Sanki çekinirdik alacağımız cevaplardan...

Ama ben her özel günde arar, sorardım... Bazen canım sıkılırdı, bir şeyi bahane eder, arardım ama konuşamazdım, ne var ne yok hadi görüşüriz baba...

Şimdi aramak , sesini duymak istesem de yapamıyorum...

Boşuna demiyorlar "Sevdiklerinizin kıymeti yanlarınızdayken bilin." diye...

Bence hemen bırakın bu yazıyı okumayı, internetteki işinizi,
Birakın nasıl olsa tamamlarsınız... Gidin annenize, babanıza sıkı sıkı sarılın ve hiç çekinmeden söyleyin; "seni seviyorum, benim için değerlisin"...

Ben hastanedeyken yaptım, saçlarını okşadım, elini avuclarımın arasında sıktım, öptüm ve söyledim " seni seviyorum babacım"... O kadar zaman bir aradayken ne gerek varmış çekinmeye, susmaya... Çok geç anladım...

Siz geç kalmayın...
Nolur...

Gizem S.

Yorumlar